Sendikalar ve Sınıf Mücadelesi
Fakat kitapta aynı zamanda, kendini sömürü ve baskıdan kurtarmak isteyen işçi sınıfının salt-sendikal mücadelenin dar çerçevesini aşıp bağımsız ekonomik ve siyasi mücadelelere geçmek gerektiğine dikkat çekilmektedir.
İşçi sınıfının bağımsız mücadelelere geçmesi gerekliliği, tüm kapitalist ülkelerin ekonomilerinin bir uluslararası yapı krizinden belirlenmiş olmasından, bu yapı krizinin de kitlesel işsizliğin süreklilik kazanmasına neden olup, beraberinde sürekli aşırı üretim krizlerini getirmesinden dolayı daha da artmıştır. Bu kitap, kapitalist barbarlıktan kurtulmanın tek gidilebilir yolunu göstermektedir: bu da, daha Marx ile Engels'in öğrettiği sosyalizmi kazanmaktır.
Unterstütze den lokalen Buchhandel
Nutze die PLZ-Suche um einen Buchhändler in Deiner Nähe zu finden.
Bestelle dieses Buch im Internet
Veröffentlichung: | 13.06.2022 |
Seiten | 395 |
Art des Mediums | E-Book [Kindle] |
Preis DE | EUR 10.99 |
Preis AT | EUR 10.99 |
ISBN-13 | 978-3-880-21613-6 |
ISBN-10 | 3880216134 |
Über den Autor
Willi Dickhut birçok ilgi alanı olan mütevazı bir insandı. Daha genç bir adamken karar verdiği sosyalist hedeflerini büyük bir tutarlılıkla, canını bile tehlikeye atmaktan kaçınmadan sürdürdü.
Willi Dickhut Alman işçi sınıfı hareketinin bir çocuğuydu ve bu hareketin şekillenmesine yardımcı oldu. Sosyalist bir gelecek için mücadele tüm yaşamı boyunca sürdü. Weimar Cumhuriyeti'nde komünist bir işçi olarak, Üçüncü Reich'ın toplama kamplarında ve yasadışı direnişte bir antifaşist olarak, savaş sonrası yeniden yapılanmada yerel bir politikacı ve sendikacı olarak - Willi Dickhut her zaman işçi sınıfının kendisini özgürleştirmek istemesine ve özgürleştirebilmesine güvendi.
Willi Dickhut 1969'dan 1991'e kadar Revolutionärer Weg (Devrimci Yol) yayın dizisinden sorumluydu.
Revolutionärer Weg'de gerçek sosyalizm için mücadelenin strateji ve taktiklerini geliştirmek amacıyla günümüzün toplumsal koşulları analiz edilmektedir.
Willi Dickhut 1926'dan 1966'ya kadar KPD'de örgütlüydü. Parti devrimci amaçlarına ihanet ettiğinde, onun için yapılacak tek bir şey vardı: yeni bir tür devrimci parti inşa etmek. Böyle bir parti kitleleri hareket ettirmeyi ve onlara önderlik etmeyi öğrenmelidir.
Hayatının çalışması, Almanya'daki devrimci işçi sınıfı hareketinin neredeyse bir asırlık tarihini kapsamaktadır. MLPD'nin tarzını kararlı bir şekilde etkilemiştir. Dogmatizme, revizyonizme ve hatta partinin yozlaşmasına karşı bir baraj olarak eleştirel, özeleştirel ve bağımsız düşünen ve hareket eden kadrolar geliştirmek onun için özellikle önemliydi.
Hitler faşizminden kurtuluştan tam 47 yıl sonra, 8 Mayıs 1992'de Solingen'de öldü.